Sorumluluk alıyoruz

Dünyamızı nasıl daha sürdürülebilir hale getirebiliriz? Bu soru hubergroup’ta her gün çok önemli bir rol oynuyor. Çünkü insanlara ve doğaya karşı büyük bir sorumluluğumuzun olduğunu biliyoruz. Bu nedenle gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sosyal ekonomik ve ekolojik ihtiyaçları bağdaştırmaya özen gösteriyoruz. Bu bizim için özellikle kaynakları korumak, ekolojik baskı mürekkepleri üretmek ve müşterilerimizi sürdürülebilirlik önlemlerinde desteklemek anlamına geliyor. Atıkları önlediğimiz ve bunun yerine çevreyi korumak adına materyalleri yeniden değerlendirdiğimiz devirdaim ekonomisi prensibi hubergroup için merkezi bir öneme sahiptir. Cradle to Cradle, CEFLEX, INGEDE veya EPEA gibi organizasyonlarla yakın iş birbirliği ile ürünlerimizi ve süreçlerimizi daha fazla geliştirmek ve baskı sektöründe daha fazla sürdürülebilirlik için sürekli çalışıyoruz. Biz de Sorumlu Bakım bir parçasıdır. Bu nedenle, dünya çapındaki kimya sektöründeki şirketler için bir dizi temel ilke ve yükümlülük formüle eden Sorumlu Bakım Küresel Tüzüğü'nü imzaladık. Burada daha fazla bilgi bulabilirsiniz. 
 
Üretimimiz 

Enerji, hammadde ve suyun bilinçli kullanımı üretimimiz için olmazsa olmazdır. Örneğin, Hindistan’daki tesisimizde atık suyun yüzde 60’ını geri kazandıran ve hedefi, atık suyun yüzde 100’ünü geri kazandırmak olan bir su arıtma tesisi kurduk. Ayrıca ürünlerimizde mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyoruz. Örneğin, Almanya ve Fransa’da ortak matbaalarımızın yıkama suyunu topluyoruz ve GMP uyumlu olmayan su bazlı vernikler için kullanıyoruz. Vernik üretiminde su ihtiyacımızın %24’ünü bu şekilde karşılayabiliyoruz. Bu nedenle malzeme sirkülasyonumuz , Cradle to Cradle prensibine göre altın seviyesindedir. Gıda dışı ürünlerimizle, müşterilerimizin son kullanma tarihlerini geçtiği için iade ettikleri baskı mürekkeplerini de geri dönüştürüyoruz.
 
Ürünlerimiz 
 
İster düşük migrasyonlu, ister kobalt içermeyen baskı mürekkepleri olsun, hubergroup baskı endüstrisinde bugüne kadar birçok ekolojik standartlar belirledi. Ürünlerimizin çevresel etkilerini olabildiğince düşük tutmak için baskı mürekkeplerimizde kullandığımız hammaddeleri özenle seçiyor ve renk bileşenlerinin büyük bir kısmını kendimiz üretiyoruz. Geri dönüştürülmüş malzemelerin yanı sıra, mümkün olduğunca yenilenebilir hammaddeler kullanıyor ve baskı mürekkeplerimizin geri dönüştürülebilirliğine veya kompostlanabilirliğine özel önem veriyoruz. Ayrıca, ürünlerimizin CO2 dengesini mümkün olduğunca düşük tutmaya özen gösteriyoruz. Cradle to Cradle, OK Compost ve Blauer Engel (Blue Angel) sertifikaları ve sürdürülebilir mürekkep ödülleri sürdürülebilir baskı mürekkeplerine olan bağlılığımızı göstermektedir. 
 
Hizmetlerimiz 
 
Hizmetlerimizle de daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Müşterilerimize süreçlerini daha verimli hale getirmeleri konusunda tavsiyelerde bulunuyor ve ürün seçiminde, ambalajları daha hafif, daha etkili ve geri dönüştürülebilir hale getirebilmeleri için destekliyoruz. Bunun dışında, baskı tesislerindeki enerji tüketimini ve atıkları azaltan, NewV cure gibi yenilikçi yöntemler geliştiriyoruz. 

Her kıtada mevcut olmak, biz "aynı dil" konuşma ve verimli küresel uygulamalar kullanarak önemini anlamak. 
1990'lı yıllarda ISO 9001 kalite yönetim sistemini uygulayan Almanya'daki ilk üretim sahamız olduk. Bunu çevre, iş sağlığı ve güvenliği, enerji ve HACCP yönetim sistemleri izledi.

Süreçlerimizin verimliliğini, müşteri gereksinimlerine odaklanmayı ve çevreyi nasıl desteklediğimizi ve çalışanlarımıza nasıl güvenli bir işyeri sunduğumuzu sağlıyoruz. Daha fazlasını bilmek ister misin?
Lütfen şirket politikamızı okuyun. 

Müşterilerimiz için güvenli ve emniyetli ürünler garanti etmek bizim önceliğimizdir. En yüksek güvenlik standartlarını garanti edebilmemiz için global ürün güvenliği ekibi kurduk ve üretim sürecinin tüm aşamalarıyla yoğun olarak ilgileniyoruz. Kalifiye ve özel eğitimli çalışanlarımız, üretim tesislerimizde sıkı kriterler ve testlerden geçirerek özenle seçtiğimiz hammaddelerle çalışmaktadır. Ayrıca müşterilerimizin baskı mürekkebi seçiminde en iyi tavsiyeleri verebilmek için müşterilerimizin bireysel gereksinimlerini ayrıntılı olarak inceliyoruz.

Elbette pazarlarınız ve ürünleriniz için geçerli düzenlemelere uyduğumuzu garanti ediyoruz. Örn. REACH, TSCA, CLP veya GHS. Ancak bunlar bizim için yeterli değil. Hatta çoğu durumda, örn. European Printing Ink Association'ın (EuPIA) hariç tutma politikasına uyarak, yasaların öngördüğünden daha yüksek güvenlik standartları belirledik ve gıda ambalajında en üst düzeyde güvenliği sağlamak için kendi Good Manufacturing Practice (GMP)- yönergelerimizi oluşturduk. Derneklerin üyesi olarak, güvenlik yönergelerini aktif olarak şekillendirmek ve teşvik etmek için tartışmalar başlatıyoruz: insanların ve doğanın iyiliği için.

Çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığı için endişelenmek en doğal yükümlülüğümüzdür. Sadece çalışanlarımız hubergroup’un başarısından sorumlu olduğu için değil, aynı zamanda bir aile şirketi olarak her bir çalışanımıza değer verdiğimiz için. 
 
Güvenlik konusunu bir bütün olarak görüyor ve kapsamlı yönergelerle dünyanın her bir yerindeki şubelerimizde güvenli çalışma koşulları ve üretim prosesleri sağlıyoruz. Elbette, yüksek güvenlik standartlarımıza uyulduğunu düzenli olarak kontrol ediyor ve çalışanlarımızın çalışma ortamını daha da güvenli hale getirebilmek için gerektiğinde proseslerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. 
 

Çevremizdeki insanlara destek olmak bize göre güzel bir birlikteliğin ve işleyen bir toplumun temelidir. Bu nedenle, spor kulüplerinden anaokullarına ve eğitim kurumlarına kadar, dünyanın her bir yerindeki şubelerimizin– çevresinde bulunan yerel organizasyonlara ve girişimlere katkı sağlıyoruz. Böylece çalışanlarımızın yaşadığı yerde onlara yardımcı olabiliyoruz.  
  
Bu çerçevede MAA Foundation ile özel bir iş birliği geliştirdik. Hindistan'daki kar amacı gütmeyen bu organizasyon kendini Hindistan’ın kırsal bölgelerinde daha iyi bir eğitim sağlamaya adamıştır. Çünkü ülkenin kırsal bölgelerinde yaşayan on yaşındaki çocukların yarısı hala okuma yazma bilmemekte ve orada yaşayan çocukların çoğu zaten 14 yaşında okuldan ayrılmaktadır. hubergroup yıllardır bu kuruluşla yakın iş birliği içerisinde ve bu çocukların daha iyi eğitim almasını sağlamak için çok sayıda projeyi destekliyor.  
 
Örneğin VIDHYA burs programı çerçevesinde maddi durumu iyi olmayan ailelerden gelen ve yüksek öğrenim harçlarını ödeyemeyen iyi öğrencilere yüksek öğrenim yapma fırsatı sunuluyor. Her yıl yaklaşık 5.000 öğrenci bu bursları almaya hak kazanıyor. hubergroup ayrıca MAA Vakfı tarafından başlatılan DISHA kariyer danışma programına da katılım sağlamaktadır. Bu projenin arka planı, birçok öğrencinin kariyer seçeneklerinden haberdar olmamaları ile ilgilidir. Kar amacı gütmeyen bu kuruluş bu nedenle öğrencilerin güçlü yönlerini ve ilgi alanlarını keşfetmek ve uygun bir kariyer seçimi yapmak için kullanmalarına yardımcı olmaktadır. MAA Vakfı ve hubergroup group okullarda düzenlenen kariyer danışmanlığı etkinliği DISHA Fest sayesinde son yıllarda 71.000’den fazla öğrenciye ulaştı.